TEEENCEREE, PEEEENCEREE…KİM BU TEENCEREEYİ PEENCERENİN ÖNÜNE KOYDU? ☺

Merhaba değerli arkadaşlarım, yazımın başlığından da anlaşılacağı gibi, e harfinin açık olarak yanlış kullanımından bahsedeceğim. Peki dilimizi kullanırken tek bir “e” harfi mi kullanıyoruz?

Tabii ki HAYIR. Her ne kadar alfabemizde yazarken tek e harfi kullansak da, konuşma dilinde aslında iki farklı e harfi kullanıyoruz. Bunlar; açık ve kapalı e harfi.

Açık e harfinde dil ileri doğru yükselir. Kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. Eş, sen, sene gibi.

Kapalı e harfinde ise dudak kenarları kulaklara doğru biraz yaklaşıp çeneler hafifçe sıkılır. Tencere, pencere, benzin, genç gibi.

Dildeki yanlış kullanım, dile karşı özensizlik, ağız ve diş yapısı, bölgesel farklılıklar vb. gibi pek çok faktörden kaynaklanabilmektedir. E harfini açıktan alıyorum bir türlü düzeltemiyorum diyen arkadaşlarım bol bol temiz bir kalemi dişleri arasına alıp, özellikle e harfi ile ilgili tekerleme okuyun. Reçete bol bol okumak. Bir de sanki e harfinin yanında i harfi varmış gibi düşünüp okursanız, yavaş yavaş kapalı e harfi çıkmaya başlar. Teeeencere yerine te(i)ncere ya da peeencere yerine pe(i)ncere şeklinde telaffuz etmek gibi. Önemli olan nasıl düzeltiriz çabalamak. Sevgiyle kalın.

BİYO-OTO SARMALI

Merhaba değerli arkadaşlarım, geçen hafta bir harfin bile ne kadar önemli olduğundan bahsetmiştik. Bu hafta da konuşma dilinde sıklıkla karıştırılan bazı kelimelere değinmek istedim.

Özellikle konuşma dilinde çokça karıştırılan biyografi sözcüğü, kişinin öz geçmişinin başkası tarafından anlatılması iken; otobiyografi ise kişinin öz yaşamının kendisi tarafından anlatılmasıdır. Biyografi (biographie) ve otobiyografi (otobiographie) her ikisi de dilimize Fransızcadan geçen sözcüklerdir. Yeri gelmişken biyograf sözcüğü de Fransızca (biographe) kökenli bir kelime olup, hayat hikayesi yazan kişi anlamında kullanılıyor.

Biyopsi, Fransızcadan (biopsie) dilimize geçen bir kelime. Mikroskopta yapısını incelemek amacıyla canlıdan bir doku parçası alma anlamına geliyor. Otopsi ise, yine Fransızcadan (otopsie) dilimize gelen bir sözcük ve ölüm sebebini belirlemek amacıyla bir cesedi inceleme iş, ölü açımı anlamına geliyor.  

Bir diğer karıştırılan iki sözcük ise, portre ve otoportre sözcükleri…Portre Fransızcadan (portrait) dilimize gelen bir kelime ve bir kimsenin yağlı boya, sulu boya, kara kalem vb. bir yolla yapılmış resmi anlamına geliyor. Otoportre Fransızca (autoportrait) kökenli bir kelime. Kişinin kendisinin yaptığı portresi olarak kullanılıyor. 

Günlük hayatımızda konuşurken dile gerekli özeni gösterdiğimiz bir hafta olması dileğiyle…Sevgiyle kalın.

AMAN CANIM BİR HARFTEN NE OLUR Kİ?

Merhaba değerli arkadaşlarım, bir harf eksik bir harf fazla yazdığımızda ya da kelimeyi yazarken yanlış bir harfin araya girmesiyle anlam bütünlüğü tamamen değişiyor. Bu haftaki yazımda sık sık karıştırılan ve birbirinin yerine kullanılan kelimeleri sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikle konuşma dilinde birbirinin yerine yanlış kullanılan iki kelimeden bahsetmek istiyorum. Apandis: Kör bağırsağın ince bir parmak gibi olan son bölümüdür. Apandisit ise dilimize Fransızcadan geçen (appendicite) bir kelime olup, apandisin iltihaplanması anlamına gelmektedir.

Yorgun, argın anlamına gelen bitkin kelimesinin yazı ve konuşma dilinde sıklıkla bitgin şeklinde yanlış kullanıldığına denk geliyorum. Gücü tükenmiş, yorgun, argın olduğumuzu belirtmek istiyorsak bitkin “k” ile doğru kullanımı. Bitgin sözcüğü ise, son, uç, yeni dikilmiş bitkinin tutmuş hali anlamına gelmektedir.

Cübbe ya da cüppe sözcüklerini de aynıymış gibi kullananlara rastlıyorum. Arada fark var mı diye hiç düşündük mü? Cübbe, hukukçuların, üniversitedeki öğretim üyelerinin mezuniyet töreninde öğrencilerin elbise üzerine giydikleri uzun, geniş, düğmesiz giysi yerine kullanılırken, cüppe ise kadınların sokak arasında giydikleri eteklik olarak kullanılmaktadır. Yazımı yazarken cüppe sözcüğünün artık TDK sözlükte yer almadığını fark ettim. Bilginize.

Bir diğer konuşma ve yazı dilinde yapılan harf hatası olan sözcük çiğ ve çiy. Çiğ, pişmemiş veya az pişmiş anlamına geliyor. Çiy ise gece serinliğinde yerde oluşan küçük su damlalarıdır. Çığ diye yanlış kullanımlar olabiliyor bazen. Çığ sözcüğünün anlamı ise, dağın bir noktasından kopup yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesidir. Bu üç ayrı kelime de bir harfin yanlış kullanımında anlamın ne kadar değiştiğini bize gösteriyor.

Bir harften ne olur demeyin, söylemek istediğiniz bambaşka anlamlara gelebilir. Sevgiyle kalın.