DİREK VE DİREKT

Merhaba değerli arkadaşlarım, diksiyon eğitimlerimde sıkça sorulan kelime sorularından biri olan ve yanlış kullanılan iki kelimeden bahsetmek isterim. Bunlar; direk ve direkt.

Direk sözcüğü hepimizin bildiği gibi, sütun, ağaçtan veya demirden yapılan uzun ve kalın destek anlamına geliyor. Ana direk, orta direk, bayrak direği, elektrik direği, çadır direği gibi kullanımlar doğrudur. Yazıldığı gibi okunan, kolay bir kelimedir.

Direkt sözcüğü ise, Fransızca kökenli bir kelime (direct) ve aracısız, doğrudan, doğruca anlamına geliyor. Konuşma dilinde direk olarak, direkten, direk olaraktan gibi yanlış kullanımlara çokça denk geliyorum. Yazıldığı gibi direkt olarak okunuyor. Yani telaffuz ederken sonundaki “t” harfini okuyoruz.

Bir harfin bile yanlış telaffuz edilmesinin söylemek istediğinizi ne kadar değiştirdiğini unutmayın. Sevgi ve sağlıkla kalın.

BRUKOLİ, ISSIRGAN OTU, KARNIBAHAR, MAYDONOZ, PURASA ☺

Merhaba değerli arkadaşlarım, bugünkü yazımda pek çok kişinin yazarken ve telaffuz ederken zorlandığını gözlemlediğim bazı sebze adlarına değinmek istedim. Bunlar; başlıktan da anlaşılacağı gibi brukoli, ıssırgan otu, karnıbahar, maydonoz ve purasa 🙂 Dilerseniz bu sözcüklerin doğru kullanımlarına geçelim.

İlk kelime, İtalyanca kelime kökenli (broccoli), dilimizde brokoli olarak yazılır ve telaffuz edilir. Burukali, burokoli gibi kullanımlar hatalıdır.

Bir başka karıştırılan sözcük ise, yukarıdaki görselde gördüğümüz ısırgan otudur. Isırgan otu, ayrı ve tek “s” harfiyle yazılır.

(Karna’bahar) Rumca ve Farsça bahār kelime kökenli karnabahar sözcüğünün doğrusu, “a” harfiyle yani karnabahardır. Karnıbahar yanlış yazılış ve telaffuzdur.

Bir diğer sıkça karıştırılan sözcük ise, Rumca kökenli maydanoz sebzesidir. Maydonoz, yani “o” harfiyle kullanımı hatalıdır. Doğrusu “a” harfiyle, maydanoz olarak yazılır ve okunur.

Son olarak Rumca kökenli (pıra’sa) sözcüğünün doğru kullanımı, pırasa yani “ı” harfiyledir. Görselde de yazdığı gibi pek çoğumuz pırasa denince açlığımızı unutuyoruz. Ben de ilk olarak pırasayla üniversitede tanıştım. Şimdi çok seviyorum.

Brokoli, ısırgan otu, karnabahar, maydanoz, pırasa hepsi de çok faydalı sebzeler. Hem iyi beslenelim hem de yediklerimizi doğru telaffuz edelim 🙂 Sevgi ve sağlıkla kalın.

PEK ÇOK DİLDE AYNI KULLANILAN SÖZCÜK “MOBBİNG”

Merhaba değerli arkadaşlarım, bugünkü yazımda İngilizce kelime kökeni “mob” sözcüğüne dayanan mobbing kelimesine değinmek istedim.

Mobbing bir diğer adıyla iş yerinde psikolojik şiddet olgusu, İngilizceden dilimize geçen bir kavramdır. İngilizce kökenli bir sözcük olmasına rağmen, TDK Sözlük içerisinde “mobbing” haliyle yer alan bir kelimedir. Sözlükteki tam karşılığı bezdiri anlamına gelmektedir. Bezdiri sözcüğünün tam karşılığı ise, “iş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiye hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme” olarak tanımlanmıştır (TDK Sözlük). İş yerinde meydana gelen, agresif, saldırgan, etik ve ahlak dışı davranışlardır. Tabii davranışı mobbing olarak tanımlayabilmek için davranışın sıklığı ve süresi önemli olmaktadır. Tek sefere mahsus davranışlar mobbing kapsamına alınmamaktadır. Aynı zamanda yeterli delil toplanabilirse ve durum ispat edilirse hukuki yola da başvurulabiliyor.

Mobbing, 1960’lı yıllardan günümüze gelen, ilk olarak Konrad Lorenz’in bir  grup hayvan üzerinde gözlem yapması ve sürüye yabancı olana uyguladıkları taciz davranışını tanımlama amaçlı ortaya attığı bir kavramdır. Daha sonra ise, iş yerindeki davranış olarak ortaya atan kişi Heinz Leymann olarak karşımıza çıkmaktadır.    

Sözcük, pek çok dilde “mobbing” haliyle kullanılıyor. Hepimizin bildiği gibi, çoğu kelime dillerde farklılaşır. Bu da ilgimi çeken bir nokta oldu. Alfabesi farklı dillerde tabii ki durum değişiyor.

Bir başka İngilizceden dilimize geçen ve TDK Sözlükte yer alan kavram “Mobber”. Mobber sözcüğü bezdirici, yani bezdiren kişiyi ifade etmek için kullanılıyor.

Mobbing’e maruz kalmadığınız, dilimize özen gösterdiğiniz keyifli bir gün dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

MAHİYET VE MAİYET

Merhaba değerli arkadaşlarım, bugünkü yazımda yazılış ve telaffuzda tek bir harf olarak farklılaşan ve bambaşka anlama gelen iki sözcükten bahsedeceğim. Bunlar; mahiyet ve maiyet.

Mahiyet, Arapça kökenli (māhiyyet) bir kelimedir. Nitelik, vasıf, asıl, esas, içyüz anlamına gelmektedir. Mahiyet sözcüğü telaffuzda “a” harfi uzatılarak (ma:hiyet) yani iki “a” harfi varmış gibi okunur. Okurken “h” harfini yutmuyoruz, buraya da dikkat çekmek isterim 🙂 Mahiyet sözcüğüne yakın olan bir başka kelime de mahiye. Farsça (māh) ve Arapça (-iyye) sözcüklerinin birleşiminden oluşan ve aylık, aylık olarak anlamına gelen bir kelimedir. Doğru telaffuzu mahiyet sözcüğünde olduğu gibi, (ma:hiye) yani “a” harfi uzatılarak okunmaktadır.

Maiyet sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (maʿiyyet) bir kelime olup, alt kademedeki kişiler anlamına gelmektedir. Telaffuz ederken “a” harfi kısa olarak, uzatılmadan okunur. Dilimizde yüksek makamlı devlet memurunun yanında görev yapan memura da maiyet memuru denilmektedir.

Günlük hayatımızda sıkça kullandığımız kelimeler değil belki bu kelimeler. Ama yeri geldiğinde doğru kullanabilmek esas olmalıdır. Dile özendiğiniz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.