DAHİL VE DÂHİL

Merhaba değerli arkadaşlarım, bu yazımda yazılış bakımından “a” ve “â” harfi olarak farklılaşan ve telaffuzda da farklı şekilde söylenen iki sözcüğe değinmek istiyorum. Bunlar; dahil ve dâhil.

Normal “a” harfiyle yazılan dahil sözcüğü Arapça kökenli (daḫl) bir kelimedir. Bir işe karışma anlamına gelmektedir. Dilimizde “dahli olmak” olarak da kullanımı vardır. “Bu olayda benim dahlim yok” denirken, bu olayda kişinin parmağının olmadığı ve olaya karışmadığı ifade edilmektedir.   

Dâhil sözcüğü de aynı şekilde Arapça kökenli (dāḫil) bir kelime olup; iç, içinde,…ile birlikte anlamına gelmektedir. “Ben dâhil böyle olmasını istedim” derken ya da “KDV dâhil” derken şapkalı “â” harfi ile yazılır ve “â” harfi uzatılarak okunur. Dilimizde “dâhil olmak” ve “dâhil etmek” kullanımları da mevcuttur.

Küçük bir hatırlatma; dilimizde düzeltme işareti (^), bir diğer adıyla şapka işareti kalkmamıştır. Yazarken kullanılmalı ve okurken de uzatarak okunmalıdır. Sağlık ve sevgiyle kalın.

MAHSUR VE MAHZUR

Merhaba değerli arkadaşlarım, bugünkü yazımda yazılış olarak tek bir harf fark eden ve telaffuzda çokça karıştırılan iki sözcüğe değinmek istiyorum. Bunlar; mahsur ve mahzur.

Mahsur sözcüğü Arapça kökenli (maḥṣūr) bir kelimedir. Kuşatılmış, sarılmış, etrafı çevrilmiş anlamına gelmektedir. “S” harfiyle yazılır ve yazıldığı gibi telaffuz edilir. Dilimizde bir yerde etrafı çevrili şekilde olarak kaldığımızı belirtmek için mahsur kalmak fiilini kullanıyoruz.

Mahzur sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (maḥẕūr) bir kelime olup, sakınca ve engel anlamına gelmektedir. “Z” harfiyle yazılır ve yazıldığı şekilde telaffuz edilir. Benim için sorun yok anlamında kullanmak için benim için bir mahzuru yok deriz. Mahzur görmek fiilini ise, sakıncalı bulmak anlamında kullanıyoruz. Bunun yanı sıra, mahzurlu ve mahzursuz sözcüklerini de TDK Sözlük kabul etmektedir. Mahzurlu sakıncalı anlamına gelmekte iken, mahzursuz sözcüğü sakıncası olmayan anlamında kullanılmaktadır.

Dilimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirdiğimiz günler dilerim. Sağlık ve sevgiyle kalın. 

TABİ VE TABİİ

Merhaba değerli arkadaşlarım, bugünkü yazımda yazılış ve okunuşlarda çokça karıştırılan ve yine tek harf ile farklılaşan tabi ve tabii sözcüklerinden bahsedeceğim.

Tabi sözcüğü Arapça kökenli (tābiʿ) bir sözcük olup, ta:bi yani taabi, sanki arada iki “a” harfi varmış gibi uzatılarak okunuyor. İlk anlamı hepimizin bildiği gibi,  bağımlı anlamına geliyor. Sözcüğün aynı zamanda basıcı, yayımcı anlamı da bulunmakta. Tabii sözcüğü ise yine Arapça kökenli (ṭabīʿī) bir sözcük olup, “a” harfi kısa okunuyor. Sözcük iki “i” harfiyle yazıldığı gibi “i” harfi uzatılarak telaffuz ediliyor. Doğada bulunan, olağan, alışılmış, doğal anlamına gelmektedir.  

Özetle, “Ona tabiyim” dediğimizde, “a” harfi uzatılırken, “Su tabii bir ihtiyaç” dediğimizde ise, sondaki iki “i” harfini uzatarak okuyoruz.

Tabi ve tabii sözcüklerine değinmişken, tabii ki sözünden de bahsetmek isterim. Onaylama anlamında kullandığımız tabii ki sözcüğü, iki “i” harfi ile yazılıyor ve yine sondaki “i” harfi uzatılarak okunuyor. Sonundaki –ki eki de ayrı yazılıyor.  

Evlerimizde kaldığımız ve evlerimizde çalıştığımız bu dönemde de, dilimize karşı  sorumluluğumuzu unutmayalım. Sevgiyle kalın.

NAİF VE NAHİF

Merhaba değerli arkadaşlarım, bugünkü yazımda telaffuzda çokça karıştırılan iki kelimeye değinmek istiyorum. Bunlar; “naif ve nahif”. Telaffuzda naif sözcüğü sanki h harfi varmış gibi yanlış çıkabiliyor bazen. Ancak naif olarak yazıldığı gibi okunur. “H” harfiyle telaffuz edilen nahif sözcüğünün ise bambaşka bir anlamı var.

Hepimizin bildiği gibi naif sözcüğü saf, deneyimsiz, temiz kişi anlamına geliyor. Örneğin, saf ve temiz birinden bahsederken“Çok naif biridir” deriz. Naif sözcüğü Fransızca kökenli (naïf) bir kelime. Aynı zamanda sözcük acemice yapılan ve doğal plastik sanat yeteneğine sahip sanatçılar tarafından yaratılan resim sanatı anlamına da geliyor.

Nahif sözcüğü ise Arapça kökenli (naḥīf) bir kelime ve ince, duygulu, hassas, zayıf, çelimsiz anlamına geliyor. Örneğin, “Ne kadar nahif parmakları var” dediğimizde ince, narin olduğunu vurguluyoruz.

Dilimizde nahif olma durumunu belirtmek için, “-lik” yapım ekinin eklendiği yani

nahiflik sözcüğü de doğru bir kullanımdır. Ancak naif sözcüğünde böyle bir kullanım bulunmamaktadır. Yani dilimizde naiflik diye bir sözcük yer almamaktadır.

Tek bir harfin araya eklenmesiyle, anlamın ne kadar değiştiğini gördük bu yazıda. Evlerimizde olduğumuz bugünlerde de dilimize gerekli özeni  göstermeyi ihmal etmemek dileğiyle…Sağlık ve sevgiyle kalın.

REFERANS VE REVERANS

Merhaba değerli arkadaşlarım, bugünkü yazımda yine yazılış ve okunuş olarak tek harfi değişen, ancak bambaşka anlama gelen referans ve reverans sözcüklerine değinmek istiyorum.

Referans sözcüğü Fransızca kökenli (reference) bir kelime olup, tavsiye mektubu, tavsiye ve kaynak anlamına gelmektedir. Reverans sözcüğü ise, yine Fransızca kökenli (reverence) bir kelime. Selam veya teşekkür etme amaçlı, eğilerek ve dizler kırılarak yapılan harekete deniyor.  

Ülke ve dünya olarak zor günlerden geçtiğimiz bugünlerde en önemli şeyin sağlık olduğunu her gün bir kez daha anlıyoruz. Sağlık ve sevgiyle kalmanız dileğiyle…