YAR VE YÂR

Merhaba değerli arkadaşlarım, yazım ve telaffuzda düzeltme işaretiyle farklılaşan yar ve yâr sözcükleriyle devam etmek istiyorum.

Yar, Türkçe bir kelime. Uçurum anlamına geliyor. Düzeltme işareti kullanılmadan yazılıyor ve “a” harfi kalın olarak okunuyor. Dilimizde yardan artmak (kazaya uğratmak), yalı yar (coğrafya terimi, yüksek kıyılarda dalga aşındırmasıyla oluşan ve aşınma sürdükçe karanın içine doğru ilerleyen yar, falez) kullanımları var (TDK Sözlük).

Yâr sözcüğü ise, Farsça kökenli (yār) bir kelime. Sevgili, dost, tanıdık anlamına geliyor. Aynı zamanda yardımcı anlamı da var. Düzeltme işaretiyle yazılıyor, “a” harfi ince ve uzun olarak okunuyor. Dilimizde yârden mi geçersin, serden mi? (eş değerde iki şeyin birinden vazgeçme güçlüğü karşısında söylenen bir söz), yâr beni ansın bir koz ile, o da çürük çıksın (bir dostun verdiği armağan değersiz de olsa, kişinin hatırlandığını göstermesi çok değerlidir ),  yâr olmak (yardım etmek, yararlı olmak) kullanımları mevcut.

Güzel bir gün olsun. Sevgi ve sağlıkla kalın.

VÂRİS VE VARİS

Merhaba değerli arkadaşlarım, düzeltme işaretiyle yazım ve telaffuzda farklılaşan vâris ve varis sözcüklerine değinmek istiyorum.

Vâris sözcüğü, Arapça kökenli (vāris̱) bir kelime. Kalıtçı, kalan bir şeyden yasalar gereğince yararlanan kişi, mirasçı, vâris. Düzeltme işaretiyle yazılıyor ve “a” harfi uzatılarak okunuyor.

Varis sözcüğü ise, Fransızca kökenli (varice) bir kelime. Toplardamar genişlemesi, damar hastalığı anlamına geliyor. Düzeltme işareti olmadan yazılıyor ve kısa olarak okunuyor. Dilimizde varis çorabı (damar hastalığına yönelik özel üretilen tıbbi malzeme, çorap) kullanımı var.

Keyifli bir gün dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

VÂKIF VE VAKIF

Merhaba değerli arkadaşlarım, yazım ve telaffuzda düzeltme işaretiyle farklılaşan vâkıf ve vakıf sözcüklerinden bahsetmek istiyorum.

İlk olarak vâkıf sözcüğü, Arapça kökenli (vāḳif) bir kelime. Bilen, farkında olan anlamına geliyor. Bir şeyi vakıf durumuna getiren anlamı da var. düzeltme işaretiyle yazılıyor ve “a” harfi uzatılarak okunuyor. Dilimizde vâkıf olmak (bilmek, öğrenmek) kullanımı mevcut.

Vakıf sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (vaḳf) bir kelime. Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarda ve resmi bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk, para; bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın iade edildiği yer, birçok kişi tarafından kurulan ve toplum yararına çalışmayı ilke edilen kuruluş anlamına geliyor. Düzeltme işareti olmadan yazılıyor ve “a” harfi kısa olarak okunuyor. Dilimizde vakıf kurmak (belli bir hizmeti görmek için vakıf oluşturmak), vakfetmek (mal ve mülkünü satılmamak şartıyla bir hayır kurumuna adamak, bir şeyin bütününü bir işe vermek veya bağışlamak), vakıf malı (vakfa devlet veya kişilerden devredilen ve üçüncü şahısların kullanması mümkün olmayan mal), vakıf toprağı (vakfın mülkiyeti altında olan toprak veya arazi) kullanımları mevcut.

Keyifli ve verimli bir gün dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

ADET VE ÂDET

Merhaba değerli arkadaşlarım, yazım ve telaffuzda farklılaşan sözcük serisinde adet ve âdet sözcükleriyle devam etmek istiyorum.

Adet sözcüğü, Arapça kökenli (ʿaded) bir kelime. Sayı, tane anlamına geliyor. Düzeltme işareti olmadan yazılıyor ve “a” harfi normal olarak okunuyor. Dilimizde adedimürettep (tam sayı) kullanımı var.

Âdet sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (ʿādet) bir kelime. Gelenek, görenek, alışkanlık, eskiden beri uyulan kural anlamına geliyor. Düzeltme işaretiyle yazılıyor ve “a” harfi uzatılarak okunuyor. Dilimizde âdet edinmek (bir şeyi alışkanlık ve huy haline getirmek), âdet olduğu üzere (alışıldığı gibi), âdet yerini bulsun diye (gerekli olduğu için değil, sadece alışılmış olduğu için), âdet olmak (öteden beri yapılan, gelenek olan), âdetgörmezlik (menopoz) kullanımları mevcut.

Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.