Merhaba değerli arkadaşlarım, bilginin paylaştıkça arttığına inananlardanım. Diksiyon, iş yaşamındaki pozitif ve negatif davranışlar, beden dili ve sunum teknikleri üzerine paylaşımlar yapmak üzere yola çıktım. Bu blog yolculuğum umarım sizlere faydalı olur…Sevgi ve sağlıkla kalın.
BEHER VE SEHER
Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen beher ve seher sözcüklerine değinmek istiyorum.
İlk olarak beher sözcüğü, Farsça kökenli (beher) bir kelime. Her bir anlamına geliyor. Kimya terimi olan beher ise, Almanca kökenli (Becher) bir kelime. Beherglas anlamına geliyor (TDK Sözlük).
Seher sözcüğü ise, Arapça kökenli (seḥer) bir kelime. Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı veya şafak sökmek üzere olan zaman; seher vakti anlamına geliyor. Dilimizde seher kuşu (bülbül, kumru vb. kuşlara verilen ad), seher vakti (seher), seher yeli (seherde esen yel) kullanımları mevcut.
Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.
LALE VE LALA
Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen lale ve lala sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu iki sözcüğün tek ortak yanı, her ikisinin de Farsça kökenli olması.
İlk olarak lale sözcüğü, Farsça kökenli (lāle) bir kelime. Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi, meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık, ağır hapis makumlarının boynuna geçirilen demir halka anlamına geliyor. Dilimizde lale ağacı (Manolyagillerden, ana yurdu Güney Amerika olan, dolgun ve düzgün gövdeli, gövde kabuğu kalın ve çatlak olan, üst yüzü açık, alt yüzü soluk mavi yeşil renkte yapraklı, laleye benzeyen çiçekleri olan, dağınık veya konik tepeli ağaç), ağaç lalesi (lale ağacının yeşilimsi beyaz renkte, dip tarafında portakal sarısı geniş bir bant olan, laleye benzeyen çiçeği), dağ lalesi (düğün çiçeğigillerden, mor renkli, çan biçimli tüylü çiçekleri olan otsu bir bitki, anemon), İstanbul lalesi (16-18. Yüzyıllar arasında İstanbul’da birçok çeşidi elde edilmiş, çiçeği badem biçiminde, hançer biçimli yapraklarının ucu tığ gibi ince ve sivri olan lalelere verilen genel ad), Osmanlı lalesi (İstanbul lalesi) gibi kullanımları var (TDK Sözlük).
Lala sözcüğü ise, yine Farsça kökenli (lālā) bir kelime. Çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse, şehzadelerin özel eğitmenleri, padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz anlamına geliyor. Dilimizde lala paşa eğlendirmek (işini gücünü bırakıp karşısındakinin hoş vakit geçirmesini sağlamak) kullanımı mevcut.
Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.
SEFER VE SEFERİ
Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen sefer ve seferi sözcüklerine değinmek istiyorum.
İlk olarak sefer sözcüğü, Arapça kökenli (sefer) bir kelime. Yolculuk, kez, genellikle ülke dışına yapılan askeri harekat, savaş için yapılan yolculuk anlamına geliyor. Dilimizde sefere kalkmak (yolculuğa başlamak), sefer tası (birbiri üzerine konulup sabitlenerek kolay bir biçimde yemeklerin taşınmasını sağlayan kaplar veya bunlardan her biri), bu sefer (bu defa, bu kez), seyrüsefer (trafik), ring seferi (bir toplu taşıma aracının ilk ve son durağı aynı nokta olan seferi gibi kullanımları var (TDK Sözlük).
Seferi sözcüğü ise, Arapça kökenli (seferī) bir kelime. Yolculukla ilgili olan, savaşla ilgili olan, yolculuk sebebiyle dini açıdan kendisine bazı kolaylıklar sağlanan kimse anlamına geliyor. Dilimizde seferi durum (savaş ortamı, seferi hal, yolculuk dolayısıyla namaz ve oruç ibadetinin yapılması konusunda dinen sağlanan kolaylık), seferi hal (seferi durum) kullanımları mevcut.
Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.
FELEK VE YELEK
Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen felek ve yelek sözcüklerine değinmek istiyorum.
İlk olarak felek sözcüğü, Arapça kökenli (felek) bir kelime. Baht, Dünya, alem, askeri mızıkada zilli bir müzik aracı, gök anlamına geliyor. Feleğe küsmek (talihten yakınmak, şanstan ümidini kesmek), feleğin çemberinden geçmek (hayatta acı tatlı günler görmüş geçirmiş olmak, deneyim kazanmış olmak), feleğini şaşırmak (ummadığı bir durumda kalmak, şaşkınlık içine düşmek), feleği şaşmak (feleğini şaşırmak), felekten bir gün (veya gece) çalmak (güzel bir gün veya gece geçirmek), felekten kâm almak (güzel vakit geçirmek, istediği gibi eğlenmek), felek yâr olursa (bir terslik çıkmazsa, şartlar uygun giderse anlamında kullanılan bir söz), kambur felek (kahpe felek) gibi kullanımları mevcut (TDK Sözlük).
Yelek sözcüğü ise, kolsuz, önü açık veya düğmeli üst giysisi, okun yay kirişine takılan bölümündeki tüy, telek anlamına geliyor. Dilimizde çelik yelek (özel alaşım ve maddelerle kurşun geçirmeyecek bir biçimde yapılmış üst giysisi), antrenman yeleği (antrenman esnasında kullanılan, farklı renkleriyle takımları birbirinden ayıran kolsuz giysi), can yeleği (cankurtaran yeleği), cankurtaran yeleği (can yeleği), ikaz yeleği (doğal afet zamanlarında enkaz kaldırılırken görevlilerin her an görülebilmeleri için giydikleri, fosforlu şeritleri bulunan yelek, güvenlik görevlilerinin giydiği fosforlu şeritleri bulunan, özel yelek) gibi kullanımları var.
Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.
TEF VE ŞEF
Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen tef ve şef sözcüklerine değinmek istiyorum.
İlk olarak tef sözcüğü, Farsça kökenli (def) bir kelime. Zilli bir kasnağa geçirilmiş kursak zarından oluşan çalgı anlamına geliyor. Dilimizde tef çalsan oynayacak (karmakarışık, yerli yerinde olmayan eşyalar için söylenen bir söz), birini tefe koymak (biri hakkında alaylı dedikodu yapmak), tefe koyup çalmak (tefe koymak) kullanımları var (TDK Sözlük).
Şef sözcüğü ise, Fransızca kökenli (chef) bir kelime. Yetki ve sorumluluğu olan, yöneten kimse, önder anlamına geliyor. Dilimizde şef garson (garsonların başı, başgarson), orkestra şefi (konser sırasında orkestra içindeki müzik aletlerini çalanlar ile müzik eserini seslendirenleri yöneten kişi; maestro) kullanımları mevcut.
Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.
TERMİK VE TERMİN
Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen termik ve termin sözcüklerine değinmek istiyorum.
İlk olarak termik sözcüğü, Fransızca kökenli (thermique) bir kelime. Isıl, ısının üretilmesini, iletilmesini ve kullanılmasını inceleyen fizik dalı anlamına geliyor. Dilimizde termik santral (yakıtla oluşan ısıdan elektrik üreten santral) kullanımı var.
Termin sözcüğü ise, Almanca kökenli (Termin) bir kelime. Randevu anlamına geliyor (TDK Sözlük).
Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.
İZLEM VE İZLEK
Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen izlem ve izlek sözcüklerine değinmek istiyorum.
İlk olarak izlem sözcüğü, izlemek işi, önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol, strateji anlamına geliyor.
İzlek sözcüğü ise, bir edebi eserde işlenen konunun anlamca ortaya koyduğu ana yönelim, patika anlamına geliyor (TDK Sözlük).
Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.
BASİL VE BASİT
Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen basil ve basit sözcüklerine değinmek istiyorum.
İlk olarak basil sözcüğü, Fransızca kökenli (bacille) bir kelime. Bakterilerin çomak biçiminde ince uzun olan türü anlamına geliyor. Dilimizde Koch basili (Alman hekimi R. Koch’un bulduğu verem hastalığına yol açan bir basil) kullanımı var.
Basit sözcüğü ise, Arapça kökenli (basīṭ) bir kelime. Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, kolay bir biçimde olan, süsü, gösterişi olmayan, bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz olan, her zaman rastlanandan farklı bir özelliği olmayan, yalınç anlamına geliyor. Dilimizde basite indirgemek (basitleştirmek, sade bir biçime döndürmek), basit cisim (maddesi tek elementten oluşmuş cisim), basit faiz (faizleri üzerine eklenmemiş anaparaya belli bir dönem sonunda verilen faiz), basit kelime (kök kelime), basit kesir (payı paydasından salt değerce küçük olan kesir) gibi kullanımlar mevcut (TDK Sözlük).
Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.
ASİL VE ASİ
Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen asil ve asi sözcüklerine değinmek istiyorum.
İlk olarak asil sözcüğü, Arapça kökenli (aṣīl) bir kelime. Soylu, yüce duygularla yapılan anlamına geliyor. Dilimizde asilzade (soylu) kullanımı var.
Asi sözcüğü ise, Arapça kökenli (ʿāṣī) bir kelime. Başkaldırıcı, yaşadığı ortamdaki insanlar ve kurallarla uyumlu olmayan, kendi düşünce ve eylemleriyle oluşturduğu yaşam biçimine göre hareket eden anlamına geliyor (TDK Sözlük).
Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.
BARSAM VE BARSAMA
Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen barsam ve barsama sözcüklerine değinmek istiyorum.
İlk olarak barsam sözcüğü, yüzgeçleri dikenli ve zehirli bir tür çarpan balığı (Trachinus vipera) anlamına geliyor.
Barsama sözcüğü ise, Rumca kökenli bir kelime. Güzel kokulu yaprakları yemeklere konulan, nane ve yaban kekiğinin ortak adı anlamına geliyor (TDK Sözlük).
Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.