Yolculuğum Başlarken…

Merhaba değerli arkadaşlarım, bilginin paylaştıkça arttığına inananlardanım. Diksiyon, iş yaşamındaki pozitif ve negatif davranışlar, beden dili ve sunum teknikleri üzerine paylaşımlar yapmak üzere yola çıktım. Bu blog yolculuğum umarım sizlere faydalı olur…Sevgi ve sağlıkla kalın.

SERA VE MERA

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen sera ve mera sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak sera sözcüğü, İtalyanca kökenli (serra) bir kelime. Sebze ve meyvelerin yetiştirildiği ve hava şartlarına karşı korunduğu cam ve naylonla kaplı yer; limonluk, ser anlamına geliyor. Dilimizde sera beyazsineği (beyazsinek) kullanımı mevcut.

Mera sözcüğü ise, Arapça kökenli (merʿā) bir kelime. Otlak, kullanılmayan boş arazi anlamına geliyor. Dilimizde mera bitkileri (meralarda kendiliğinden yetişen veya yetiştirilen, yem değeri olan veya olmayan tüm bitki türleri), mutlak mera (kendiliğinden gelişen ve otlatmaya elverişli bir bitki örtüsünü üzerinde taşıyan mera), besi merası (besleme değeri oldukça yüksek mera bitkileri ile kaplı ve gerektiğinde kesime gönderilecek hayvanların fazla ağırlık kazanmalarını sağlamak için otlatıldıkları doğal veya yapay verimli mera), dağ merası (dağlar arasında hayvan otlatmaya elverişli bölge; dağ otlağı) kullanımları var (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

SERAK VE MERAK

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen serak ve merak sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak serak sözcüğü, Fransızca kökenli (sérac) bir kelime. Buzullar üzerindeki derin ve enlemesine çatlaklar anlamına geliyor.

Merak sözcüğü ise, Arapça kökenli (merāḳ) bir kelime. Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek, bir şeyle uğraşma isteği, düşkünlük, heves, kaygı, tasa anlamına geliyor.  Dilimizde meraka düşmek (meraklanmak, kaygılanmak), merakını yenmek (öğrenme isteğini engellemek, istediği bilgiyi öğrenmiş olmak), merakına yenilmek (çok merak etmek), merakta olmak (merak içinde bulunmak), kırkmerak (çok meraklı, her şeyi anlamak isteyen) gibi kullanımları var (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

ALIÇ VE ALIK

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen alıç ve alık sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak alıç sözcüğü, Farsça kökenli (aluç) bir kelime. Gülgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, meyvesi hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç, bu ağacın mayhoş yemişi anlamına geliyor.

Alık sözcüğü ise, anlama ve sezme gücü yetersiz olan kimse anlamına geliyor. Dilimizde alık alık (alıkça), alık salık (alıkça) kullanımları var (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

KAYIP VE AYIP

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen kayıp ve ayıp sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu iki sözcüğün tek ortak yanı, her ikisinin de Arapça kökenli olması.

İlk olarak kayıp sözcüğü, Arapça kökenli (ġayb) bir kelime. Kaybolma, yitme durumu, kaybedilen şey, kaybolmuş olan, yitik, zayi anlamına geliyor. Dilimizde kayıplara karışmak (bulunduğu yerden ayrılıp gitmek, gittiği yeri bildirmemek, görünmez olmak), kayıp vermek (ulus, toplum, kuruluş vb. değerli bireylerini yitirmek), ağır kayıp (savaş, deprem, sel vb. doğal afetlerde can ve mal açısından uğranılan büyük kayıp, büyük maddi zarar), bellek kaybı (bellek yitimi) gibi kullanımları var.

Ayıp sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (ʿayb) bir kelime. Toplumun ahlak kurallarına aykırı olan, utanılacak durum veya davranış, bozukluk, utanç veren anlamına geliyor. Dilimizde ayıbını yüzüne vurmak (birinin kusurunu yüzüne söylemek), ayıp etmek (yakışıksız bir biçimde davranmak), ayıp kaçmak (uygun düşmemek) gibi kullanımları mevcut (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

PINAR VE ÇINAR

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen pınar ve çınar sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak pınar sözcüğü, yerden kaynayarak çıkan su, kaynak, çeşme anlamına geliyor. Dilimizde pınar başı (pınarın etrafı), göz pınarı (gözyaşı pınarı) kullanımları var.

Çınar sözcüğü ise, Farsça kökenli (çenār) bir kelime. İki çeneklilerden, 30 metreye kadar uzayabilen, gövdesi kalın, uzun ömürlü, geniş yapraklı bir ağaç anlamına geliyor. Aynı zamanda Çınar Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biridir (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

SEFİR VE SEFİRE

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen sefir ve sefire sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak sefir sözcüğü, Arapça kökenli (sefīr) bir kelime. Elçi anlamına geliyor. “İ” harfi normal okunuyor. Dilimizde sefirikebir (büyükelçi) kullanımı var.

Sefire sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (sefīre) bir kelime. Kadın elçi, elçi eşi anlamına geliyor. “İ” harfi uzatılarak okunuyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

FLOŞ VE KLOŞ

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen floş ve kloş sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak floş sözcüğü, Fransızca kökenli (floche) bir kelime. Selülozdan yapılan, parlak, bükümsüz iplik anlamına geliyor. Aynı zamanda İngilizce kökenli (flush) bir kelime ve aynı türden beş kağıt anlamı da var (TDK Sözlük).

Kloş sözcüğü ise, Fransızca kökenli (cloche) bir kelime. Alt tarafı çan biçiminde genişleyen etek anlamına geliyor.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

HEYELAN VE HEYECAN

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen heyelan ve heyecan sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak heyelan sözcüğü, Arapça kökenli (heyelān) bir kelime. Toprak kayması anlamına geliyor.

Heyecan sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (heyecān) bir kelime. Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu; teheyyüç, coşku anlamına geliyor. Dilimizde heyecana düşürmek (heyecanlandırmak), heyecana gelmek (heyecanlanmak, heyecan duymak), heyecana getirmek (heyecanlandırmak, heyecanlanmasına sebep olmak), heyecana kapılmak (aşırı derecede heyecan, coşku duymak), heyecana vermek (telaşlandırmak), heyecan duymak (heyecanlanmak), heyecan vermek (heyecan duymasına sebep olmak) kullanımları var (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

KOZ VE KOY

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen koz ve koy sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak koz sözcüğü, Farsça kökenli bir kelime. Ceviz, İskambil oyunlarında diğer kağıtları alabilen, onlara üstün tutulan belirli renk ve işaretteki kağıt, başarı fırsatı olan elverişli durum, saldırış ve savunma fırsatı, karşısındakini alt edecek etkili şey anlamına geliyor. Dilimizde koz kabuğuna girmek (gizli yerlere saklanmak), koz kırmak (oyunda elindeki kozlardan birini kullanmak, yanlış tutum içinde bulunmak), kozu kaybetmek (istediğini yapabilme imkanını yitirmek), kozu kaz anlamak (sözü ters anlamak),  kozunu kullanmak (elindeki üstün durumu öne sürmek ve kullanmak), biriyle kozunu paylaşmak (aralarındaki anlaşmazlığı zora başvurarak çözümlemek, sona erdirmek), koz vermek (imkan tanımak, elverişli durum sağlamak), koz helva (ceviz ve şekerle yapılan ağdalı bir helva türü; koz helvası) kullanımları mevcut.

Koy sözcüğü ise, denizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulmuş bölümü anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

KABANA VE KABACA

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen kabana ve kabaca sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak kabana sözcüğü, Fransızca kökenli (cabane) bir kelime. Genellikle otelin ana binasının dışında, plaj veya havuz kıyısında bir oda anlamına geliyor.

Kabaca sözcüğü ise, irice, büyükçe olan, kaba bir biçimde, yaklaşık olarak anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.