Yolculuğum Başlarken…

Merhaba değerli arkadaşlarım, bilginin paylaştıkça arttığına inananlardanım. Diksiyon, iş yaşamındaki pozitif ve negatif davranışlar, beden dili ve sunum teknikleri üzerine paylaşımlar yapmak üzere yola çıktım. Bu blog yolculuğum umarım sizlere faydalı olur…Sevgi ve sağlıkla kalın.

ASİL VE ASİ

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen asil ve asi sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu iki sözcüğün tek ortak yanı, her ikisinin de Arapça kökenli olması.

İlk olarak asil sözcüğü, Arapça kökenli (aṣīl) bir kelime. Soylu, yüce duygularla yapılan anlamına geliyor. Dilimizde asilzade (soylu) kullanımı var.

Asi sözcüğü ise, Arapça kökenli (ʿāṣī) bir kelime. Başkaldırıcı, yaşadığı ortamdaki insanlar ve kurallarla uyumlu olmayan, kendi düşünce ve eylemleriyle oluşturduğu yaşam biçimine göre hareket eden anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

MESABE VE MESAFE

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen mesabe ve mesafe sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu iki sözcüğün tek ortak yanı, her ikisinin de Arapça kökenli olması.

İlk olarak mesabe sözcüğü, Arapça kökenli (mesābe) bir kelime. Derece, değer, rütbe anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Mesafe sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (mesāfe) bir kelime. Ara, ilişkilerde çok içten olmama durumu; resmiyet, uzaklık anlamına geliyor. Dilimizde mesafe almak (bir konuda veya çalışmada önemli ölçüde ilermek), mesafe bırakmak (ilişkilerde samimi olmamak), fiziksel mesafe (salgın dönemlerinde mevcut hastalığın bulaşmasını önlemek amacıya yan yana olan kişiler arasında bırakılması gereken belli mesafe, sosyal mesafe), kısa mesafe (uzaklığı az olan yer), sosyal mesafe (fiziksel mesafe) gibi kullanımları mevcut.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

SEHİM VE SEHİV

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen sehim ve sehiv sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu iki sözcüğün tek ortak yanı, her ikisinin de Arapça kökenli olması.

İlk olarak sehim sözcüğü, Arapça kökenli (sehm) bir kelime. Hisse bedeli, pay, yüksek çelik binaların tepesinin sürekli olarak sağa sola yaylanması anlamına geliyor.

Sehiv sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (sehv) bir kelime. Yanıltı anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

GAZEL VE AZEL

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen gazel ve azel sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak gazel sözcüğü, Arapça kökenli (ġazel) bir kelime. Divan edebiyatında 5-10 beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizileri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik konularda yazılan nazım biçimi; Klasik Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sazlardan birinin eşliğinde söylenen, söyleyenin ses gücünü göstermesine de olanak veren müzik eseri anlamına geliyor. Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı anlamı da var. Dilimizde gazel okumak (gazel söylemek, oyalamak veya kandırmak üzere boş sözler söylemek), gazel tutturmak (yüksek sesle şarkı veya türkü söylemek), gazel damarı (Gazel vb. icra ederken yüksek sesten dolayı ortaya çıkan boyun damarı), perde gazeli (Karagöz oyununda oyun başlarken Hacivat tarafından okunan gazel) kullanımları var (TDK Sözlük).

Azel sözcüğü ise, bir ekonomi terimi ve sunumun birkaç satıcı tarafından yapıldığı ve bu az sayıdaki satıcının birbirlerinin üretim kararlarından etkilendiği piyasa türü; oligopol anlamına geliyor.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

BEHER VE SEHER

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen beher ve seher sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak beher sözcüğü, Farsça kökenli (beher) bir kelime. Her bir anlamına geliyor. Kimya terimi olan beher ise, Almanca kökenli (Becher) bir kelime. Beherglas anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Seher sözcüğü ise, Arapça kökenli (seḥer) bir kelime. Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı veya şafak sökmek üzere olan zaman; seher vakti anlamına geliyor. Dilimizde seher kuşu (bülbül, kumru vb. kuşlara verilen ad), seher vakti (seher), seher yeli (seherde esen yel) kullanımları mevcut.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

LALE VE LALA

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen lale ve lala sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu iki sözcüğün tek ortak yanı, her ikisinin de Farsça kökenli olması.

İlk olarak lale sözcüğü, Farsça kökenli (lāle) bir kelime. Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi, meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık, ağır hapis makumlarının boynuna geçirilen demir halka anlamına geliyor. Dilimizde lale ağacı (Manolyagillerden, ana yurdu Güney Amerika olan, dolgun ve düzgün gövdeli, gövde kabuğu kalın ve çatlak olan, üst yüzü açık, alt yüzü soluk mavi yeşil renkte yapraklı, laleye benzeyen çiçekleri olan, dağınık veya konik tepeli ağaç), ağaç lalesi (lale ağacının yeşilimsi beyaz renkte, dip tarafında portakal sarısı geniş bir bant olan, laleye benzeyen çiçeği), dağ lalesi (düğün çiçeğigillerden, mor renkli, çan biçimli tüylü çiçekleri olan otsu bir bitki, anemon), İstanbul lalesi (16-18. Yüzyıllar arasında İstanbul’da birçok çeşidi elde edilmiş, çiçeği badem biçiminde, hançer biçimli yapraklarının ucu tığ gibi ince ve sivri olan lalelere verilen genel ad), Osmanlı lalesi (İstanbul lalesi) gibi kullanımları var (TDK Sözlük).

Lala sözcüğü ise, yine Farsça kökenli (lālā) bir kelime. Çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse, şehzadelerin özel eğitmenleri, padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz anlamına geliyor. Dilimizde lala paşa eğlendirmek (işini gücünü bırakıp karşısındakinin hoş vakit geçirmesini sağlamak) kullanımı mevcut.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

SEFER VE SEFERİ

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen sefer ve seferi sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak sefer sözcüğü, Arapça kökenli (sefer) bir kelime. Yolculuk, kez, genellikle ülke dışına yapılan askeri harekat, savaş için yapılan yolculuk anlamına geliyor. Dilimizde sefere kalkmak (yolculuğa başlamak), sefer tası (birbiri üzerine konulup sabitlenerek kolay bir biçimde yemeklerin taşınmasını sağlayan kaplar veya bunlardan her biri), bu sefer (bu defa, bu kez), seyrüsefer (trafik), ring seferi (bir toplu taşıma aracının ilk ve son durağı aynı nokta olan seferi gibi kullanımları var (TDK Sözlük).

Seferi sözcüğü ise, Arapça kökenli (seferī) bir kelime. Yolculukla ilgili olan, savaşla ilgili olan, yolculuk sebebiyle dini açıdan kendisine bazı kolaylıklar sağlanan kimse anlamına geliyor. Dilimizde seferi durum (savaş ortamı, seferi hal, yolculuk dolayısıyla namaz ve oruç ibadetinin yapılması konusunda dinen sağlanan kolaylık), seferi hal (seferi durum) kullanımları mevcut.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

FELEK VE YELEK

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen felek ve yelek sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak felek sözcüğü, Arapça kökenli (felek) bir kelime. Baht, Dünya, alem, askeri mızıkada zilli bir müzik aracı, gök anlamına geliyor. Feleğe küsmek (talihten yakınmak, şanstan ümidini kesmek), feleğin çemberinden geçmek (hayatta acı tatlı günler görmüş geçirmiş olmak, deneyim kazanmış olmak), feleğini şaşırmak (ummadığı bir durumda kalmak, şaşkınlık içine düşmek), feleği şaşmak (feleğini şaşırmak), felekten bir gün (veya gece) çalmak (güzel bir gün veya gece geçirmek), felekten kâm almak (güzel vakit geçirmek, istediği gibi eğlenmek), felek yâr olursa (bir terslik çıkmazsa, şartlar uygun giderse anlamında kullanılan bir söz), kambur felek (kahpe felek) gibi kullanımları mevcut (TDK Sözlük).

Yelek sözcüğü ise, kolsuz, önü açık veya düğmeli üst giysisi, okun yay kirişine takılan bölümündeki tüy, telek anlamına geliyor. Dilimizde çelik yelek (özel alaşım ve maddelerle kurşun geçirmeyecek bir biçimde yapılmış üst giysisi), antrenman yeleği (antrenman esnasında kullanılan, farklı renkleriyle takımları birbirinden ayıran kolsuz giysi), can yeleği (cankurtaran yeleği), cankurtaran yeleği (can yeleği),  ikaz yeleği (doğal afet zamanlarında enkaz kaldırılırken görevlilerin her an görülebilmeleri için giydikleri, fosforlu şeritleri bulunan yelek, güvenlik görevlilerinin giydiği fosforlu şeritleri bulunan, özel yelek) gibi kullanımları var.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

TEF VE ŞEF

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen tef ve şef sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak tef sözcüğü, Farsça kökenli (def) bir kelime. Zilli bir kasnağa geçirilmiş kursak zarından oluşan çalgı anlamına geliyor. Dilimizde tef çalsan oynayacak (karmakarışık, yerli yerinde olmayan eşyalar için söylenen bir söz), birini tefe koymak (biri hakkında alaylı dedikodu yapmak), tefe koyup çalmak (tefe koymak) kullanımları var (TDK Sözlük).

Şef sözcüğü ise, Fransızca kökenli (chef) bir kelime. Yetki ve sorumluluğu olan, yöneten kimse, önder anlamına geliyor. Dilimizde şef garson (garsonların başı, başgarson), orkestra şefi (konser sırasında orkestra içindeki müzik aletlerini çalanlar ile müzik eserini seslendirenleri yöneten kişi; maestro) kullanımları mevcut.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

TERMİK VE TERMİN

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen termik ve termin sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak termik sözcüğü, Fransızca kökenli (thermique) bir kelime. Isıl, ısının üretilmesini, iletilmesini ve kullanılmasını inceleyen fizik dalı anlamına geliyor. Dilimizde termik santral (yakıtla oluşan ısıdan elektrik üreten santral) kullanımı var.

Termin sözcüğü ise, Almanca kökenli (Termin) bir kelime. Randevu anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.