Merhaba değerli arkadaşlarım, bugünkü yazımda tek bir harfle farklılaşan, ancak başka anlamlara gelen iki sözcükten bahsetmek istedim. Bunlar; had ve hat. Bu iki sözcüğün tek ortak yönü, her ikisinin de Arapça kökenli olması.
Had sözcüğü, Arapça kökenli (ḥadd) bir sözcük. Sınır, uç, insanın yetki ve değeri anlamına geliyor. Örneğin, haddim değil diyoruz. Ek aldığında iki “d” harfiyle yazıyoruz ve okuyoruz. Dilimizde, haddi hesabı yok, haddine mi düşmüş, haddini aşmak, (birine) haddini bildirmek, haddini bilmek, haddi olmamak, haddinden fazla, faiz haddi, yaş haddi gibi kullanımlar mevcut.
Hat sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (ḫaṭṭ) bir sözcük ve çizgi, yazı, ulaşım sağlayan bir taşıtın uğradığı yerlerin bütünü, yol anlamına geliyor. Boru hattı derken, hat sözcüğü ek alıyor ve ek aldığında iki “t” harfiyle yazılıyor, okunuyor. Dilimizde, demir yolu hattı, otobüs hattı, kablo hatları, yüzdeki çizgi ya da kırışıklıklar/hatları, vücut hatları, faturalı hat, faturasız hat, iç hatlar, dış hatlar, su hattı, boru hattı, telefon hattı, telgraf hattı, şehir hatları, ateş hattı gibi kullanımlar mevcut.
Kelimeleri yerinde ve doğru kullandığımız günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.