MÜNAZAA VE MÜNAZARA

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfle farklılaşan ve bambaşka anlama gelen münazaa ve münazara sözcüklerinden bahsetmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yanı Arapça kökenli olmaları.

İlk olarak münazaa sözcüğü, Arapça kökenli (munāzaʿa) bir kelime. Ağız kavgası, çekişme, münakaşa anlamına geliyor. Sözcüğün aynı zamanda iki taraf arasındaki kavga, düşmanlık anlamı da var. İki “a” harfi ile yazılıyor ve uzatılarak okunuyor.

Münazara sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (munāẓara) bir kelime. Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan tartışma anlamına geliyor. Divan edebiyatında zıt varlıklar ve kavramlar arasındaki karşıtlığı anlatan yazı türü anlamı da var (TDK Sözlük).

Tek bir harfin değişmesinden ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.  

RESİF VE RESİM

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen resif ve resim sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak resif sözcüğü, Fransızca kökenli (récif) bir kelime. Su yüzeyindeki sıra kayalar anlamına geliyor (TDK Sözlük). Dilimizde mercan resifi (yıllık ortalama deniz suyu sıcaklığı 20° C‘nin üzerinde bulunan bölgelerde, kıtasal kenardaki adaların sığ sahillerinde, kalkerli bitkisel ve hayvansal organizmaların yığılımı) kullanımı mevcut.

Resim sözcüğü ise, Arapça kökenli (resm) bir kelime. Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kağıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri, bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat, fotoğraf, bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç anlamına geliyor. Tören, açık gösterge ve kesin sonuç anlamı da var. Dilimizde resim almak (bir şeyin resmini yapmak, resim çekmek, vergi ödetmek), resim çekmek (fotoğraf makinesiyle bir şeyin biçimini kağıda geçirmek), resim gibi (çok güzel), resim yazı (eski çağlarda, bazı uygar uluslarca kullanılan, nesnelerin yalınlaştırılmış resimlerine dayanan yazı, hiyeroglif), resmetmek (bir şeyin resmini çizmek, iz yapmak, işlemek, nakşetmek), resmigeçit (geçit töreni), resmikabul (kabul töreni), baskı resim (gravür tekniği ile yapılan resim, kazıma resim), canlı resim (bir hareketi parçalarına. Ayırıp bunların elle yapılan resimlerinin alıcıyla tek tek çevrilmesine dayanan ve gösterimde sürekli bir hareketi ortaya koyan film tekniği), robot resim (adli olaylarda tanığın tarifiyle şüphelinin görünümünü yansıtan çizgi resim), temsili resim (tahayyülde canlandırılmış resim) ve vesikalık resim (vesikalık fotoğraf) kullanımları var.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

ETKİN VE ETKEN

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen etkin ve etken sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak etkin sözcüğü, hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik, etkinlik gösteren, kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül atom) anlamına geliyor. Dilimizde etkin okul (eğitim etkinliklerinin planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi konularında öğrencilere geniş çapta katılma imkanı sağlayan okul), etkin öğretim (ele alınan bir sorunun çözümünde, geleneksel öğretim yöntemlerinden yararlanmak yerine, ilgili birkaç bilgi alanında araştırma, deneme ve inceleme yapmaya önem veren eğitim), aşırı etkin (hiperaktif), ışın etkin (ışın etkinliği olan, radyoaktif) kullanımları mevcut.

Etken sözcüğü ise, etki eden şey, faktör, bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan şey, öznesi belli olan fiil anlamına geliyor. Dilimizde etken madde (organizmada yapı ve işlevleri etkileyerek biyolojik bir yanıt veren doğal, yapay veya yarı yapay kimyasal madde, etkili madde) kullanımı var. 

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

DEYİM VE DEYİŞ

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen deyim ve deyiş sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak deyim sözcüğü, genellikle gerçek anlamında az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği anlamına geliyor. Dilimizde cebirsel deyim (cebirsel ifade) kullanımı mevcut.

Deyiş sözcüğü ise, deme, söyleme işi, söyleme biçimi, üslup, ifade, halk şiiri anlamına geliyor. Dilimizde ön deyiş (bir eserde asıl konu olarak ele alınan olaylardan önce, geçmiş birtakım başka olguları anlatan ilk bölüm), özdeyiş (vecize, özlü söz, motto), son deyiş (son söz) kullanımları var. 

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.