SENA VE SEMA

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen sena ve sema sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yönleri her iki sözcüğün de Arapça kökenli olması.

İlk olarak sena sözcüğü, Arapça kökenli (s̱enā) bir kelime. “A” harfi uzatılarak okunuyor. Övme anlamına geliyor. Dilimizde hamdüsena (Tanrı’ya olan şükran duygularını bildirme), methüsena (övme) kullanımları mevcut (TDK Sözlük).

Sema sözcüğü ise, Arapça kökenli (semāʾ) bir kelime. “A” harfi uzatılarak okunuyor. Gök, işitme, duyma, Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin anlamına geliyor. Dilimizde alaimisema (gökkuşağı), semahane (Mevlevi tekkelerinde dervişlerin sema yaptıkları özel bölüm) kullanımları var. 

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

İNAL VE İMAL

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen inal ve imal sözcüklerinden bahsetmek istiyorum.

İlk olarak inal sözcüğü, kendisine inanılan kimse anlamına geliyor. “İ” harfi kısa, “a” harfi kalın olarak okunuyor (TDK Sözlük).

İmal sözcüğü, Arapça kökenli (iʿmāl) bir kelime. “İ” harfi uzun, “a” harfi ince olarak okunuyor. Ham maddeyi işleyip mal üretme, yapım anlamına geliyor. Dilimizde imal etmek (ham maddeyi işleyerek bir mal üretmek) kullanımı var.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

MEŞRUİYET VE MEŞRUTİYET

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen meşruiyet ve meşrutiyet sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yönleri her iki sözcüğün de Arapça kökenli olması.

İlk olarak meşruiyet sözcüğü, Arapça kökenli (meşrūʿiyyet) bir kelime. Meşruluk anlamına geliyor.

Meşrutiyet sözcüğü ise, Arapça kökenli (meşrūṭiyyet) bir kelime. Hükümdarlıkla yönetilen bir ülkede hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan hükumet etme biçimi anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

MUHABERE VE MUHAREBE

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen muhabere ve muharebe sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yönleri her iki sözcüğün de Arapça kökenli olması.

İlk olarak muhabere sözcüğü, Arapça kökenli (muḫābere) bir kelime. Haberleşme ve yazışma anlamına geliyor. İletişim anlamı da var. Dilimizde muhabere etmek (haberleşmek, yazışmak), muhabere memuru (telgrafçı, haberleşmeyi sağlayan kişi), muhabere sınıfı (savaşta haberleşme düzeninin kurulmasını, düşmanın elektronik araçlar kullanmasını engellemeyi sağlayan sınıf) kullanımları mevcut.

Muharebe sözcüğü ise, Arapça kökenli (muḥārebe) bir kelime. Savaşta yapılan çarpışmalardan her biri, güçlü tartışma anlamına geliyor. Dilimizde meydan mubarebesi (Meydan savaşı) kullanımı da var. 

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

TAVSİYE VE TASFİYE

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda telaffuzda karıştırılan ve bambaşka anlama gelen tavsiye ve tasfiye sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yönleri her iki sözcüğün de Arapça kökenli olması.

İlk olarak tavsiye sözcüğü, Arapça kökenli (tavṣiye) bir kelime. Öğütleme, yol gösterme, referans anlamına geliyor. Dilimizde tavsiye etmek (bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını öğütlemek, önermek), tavsiye mektubu (tavsiyename, referans), tavsiyename (tavsiye mektubu) kullanımları mevcut.

Tasfiye sözcüğü ise, Arapça kökenli (taṣfiye) bir kelime. Arıtma, ayıklama, temizleme, özleştirme, bir ticari kuruluşun batması, kapanması üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, çeşitli sebeplerle bir kişinin görevine son verme anlamına geliyor. Dilimizde tasfiye etmek (arıtmak, temizlemek, bir ticaret kuruluşunu kapatmak, yok etmek, ortadan kaldırmak, işine son vermek), tasfiyehane (arıtımevi) kullanımları var. 

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

İHLAS VE İFLAS

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen ihlas ve iflas sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yönleri her iki sözcüğün de Arapça kökenli olması.

İlk olarak ihlas sözcüğü, Arapça kökenli (iḫlāṣ) bir kelime. “A” harfi ince olarak okunuyor. Temiz, sevgi ve yürekten bağlılık, ibadetlerdeki içtenlik anlamına geliyor. Aynı zamanda Kur’an surelerinden biri.  

İflas sözcüğü ise, Arapça kökenli (iflās) bir kelime. “A” harfi ince olarak okunuyor. Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan iş adamının durumu, müflislik, yenilgiye uğrama, değerini yitirme, görevini yapamama anlamına geliyor. Dilimizde iflas bayrağını çekmek (ticarette batmak, her şeyini yitirmek), iflas etmek (batmak, düşünce, iddia, tez vb. değeri düşmek), iflas davası (iflas işlerine bakan mahkemelerde açılan dava), iflas masası (iflas eden kişi veya kuruluşun alacak ve borçlarını belirlemeye aynı zamanda düzenlemeye yetkili birim), anlaşmalı iflas (batik durumunda alacaklıların, alacaklarını belli bir plana göre almaları için aralarında yaptıkları sözleşme, konkordato) kullanımları var. 

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

İRADE VE İFADE

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen irade ve ifade sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yönleri her iki sözcüğün de Arapça kökenli olması.

İlk olarak irade sözcüğü, Arapça kökenli (irāde) bir kelime. Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç, buyruk, istek, dilek anlamına geliyor. Dilimizde irade beyanı (bir sonuca yönelmiş irade açıklaması), irade dışı (istençsiz), irade kaybı (irade yitimi), milli irade (Ulusça kullanılan ve hiçbir gücün etkileyemeyeceği kuvvet) kullanımları mevcut (TDK Sözlük).

İfade sözcüğü ise, Arapça kökenli (ifāde) bir kelime. Anlatım, deyiş, söyleyiş, bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan mimikler bütünü, tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama, dışa vurum anlamına geliyor. Dilimizde ifade etmek (anlatmak), birinin ifadesini almak (sorguya çekmek), ifade vermek (bir olayla ilgili olarak gördüğünü, bildiğini yetkili kişiye söylemek), cebirsel ifade (cebirsel deyim) kullanımları var.   

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

MÜNASEBET VE MÜNASEBAT

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen münasebet ve münasebat sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yönleri her iki sözcüğün de Arapça kökenli olması.

İlk olarak münasebet sözcüğü, Arapça kökenli (munāsebet) bir kelime. İlişik, ilişki, ilinti anlamına geliyor. İki şey arasındaki uygunluk, sebep, vesile, gerekçe, neden anlamı da var. Dilimizde münasebet almak (uygun düşmek), münasebet düşmek (uygun bir durum ortaya çıkmak), münasebet kurmak (iki şey arasında ilişki bulmak, yakınlık görmek), münasebette bulunmak (ilişki kurmak) kullanımları mevcut.

Münasebat sözcüğü ise, Arapça kökenli (munāsebāt) bir kelime. İlgiler, ilişkiler anlamına geliyor.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

MUHABERE VE MUHAREBE

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen muhabere ve muharebe sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yönleri her iki sözcüğün de Arapça kökenli olması.

İlk olarak muhabere sözcüğü, Arapça kökenli (muḫābere) bir kelime. Haberleşme ve yazışma anlamına geliyor. İletişim anlamı da var. Dilimizde muhabere etmek (haberleşmek, yazışmak), muhabere memuru (telgrafçı, haberleşmeyi sağlayan kişi), muhabere sınıfı (savaşta haberleşme düzeninin kurulmasını, düşmanın elektronik araçlar kullanmasını engellemeyi sağlayan sınıf) kullanımları mevcut.

Muharebe sözcüğü ise, Arapça kökenli (muḥārebe) bir kelime. Savaşta yapılan çarpışmalardan her biri, güçlü tartışma anlamına geliyor. Dilimizde meydan mubarebesi (Meydan savaşı) kullanımı da var. 

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

MÜTEHASSIS VE MÜTEHASSİS

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve bambaşka anlama gelen mütehassıs ve mütehassis sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yönleri her iki sözcüğün de Arapça kökenli olması.

İlk olarak mütehassıs sözcüğü, Arapça kökenli (muteḫaşşiş) bir kelime. Uzman anlamına geliyor. Dilimizde dahiliye mütehassısı (iç hastalıkları uzmanı) kullanımı mevcut.

Mütehassis sözcüğü ise, Arapça kökenli (muteḥassis) bir kelime. Duygulanmış anlamına geliyor. Dilimizde mütehassis etmek (bir kimseyi duygulandırmak), mütehassis olmak (herhangi bir sebeple duygulanmak) kullanımları var. 

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.