KABİL VE KABİR

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen kabak ve kaban sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yanı Arapça kökenli olmaları.

İlk olarak kabil sözcüğü, Arapça kökenli (ḳābil) bir kelime. Olanaklı anlamına geliyor. “A” harfi kalın olarak ve “i” harfi normal olarak okunuyor. Dilimizde kabil değil (olanaksız), gayrikabil (imkansız) kullanımları var.  

Kabir sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (ḳabr) bir kelime. Mezar anlamına geliyor. “A” harfi kalın olarak ve “i” harfi normal olarak okunuyor. “A” harfi kalın olarak ve “i” harfi normal olarak okunuyor. Dilimizde kabir azabı (İslam inancına göre öldükten sonra mezarda çekilecek azap), kabir suali (İslam inancına göre öldükten sonra mezarda sorulan soru, uzun ve bıktırıcı soru), Anıtkabir (Atatürk’ün mezarının bulunduğu anıtsal yapı) kullanımları mevcut (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

KABAK VE KABAN

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen kabak ve kaban sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak kabak sözcüğü, kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli birçok türü olan bir bitki, bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılan ürünü, ham, tatsız, tüysüz, dazlak olan, dişleri aşınarak yüzeyi düzleşmiş olan, bilgisiz, görgüsüz, kaba olan, kısa boynuzlu hayvan anlamına geliyor. Dilimizde kabak başına patlamak (birçok kimsenin ilgili olduğu bir olaydan, yalnızca bir kimse zarar veya ceza görmek), kabak çıkmak (ham çıkmak), kabak gibi (tüysüz, çıplaki her tarafı açık), kabak çekirdeği (bal ve sakız kabağının tohumu, kabak tohumunun kurutulmasıyla elde edilen kuru yemiş), kabak çiçeği (kabak bitkisinin açık turuncu renkli çiçeği), kabak kafalı (saçları dökülmüş, dazlak, aptal, budala olan), su kabağı (kabakgillerden, alt bölümü şişkin, birçok yerde kurutulup su kabı olarak kullanılan bir tür asma kabağı; kantar kabağı, testi kabağı), yan kabağı (birinin yanından ayrılmayan) gibi kullanımları var.

Kaban sözcüğü ise, Ermenice kökenli bir kelime. Dik yokuş, tepe anlamına geliyor. Aynı zamanda Fransızca kökenli (caban) bir kelime ve çeşitli kumaşlardan yapılmış, kalçaya kadar inen ve paltoya benzeyen üst giysisi anlamı da var.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

MATRAK VE MATRAH

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen matrak ve matrah sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yanı Arapça kökenli olmaları.

İlk olarak matrak sözcüğü, Arapça kökenli (miṭrāḳ) bir kelime. Savaşmayı öğretmek için kullanılan, üzerine deri kaplanmış, başı yuvarlakça kalın sopa anlamına geliyor. Eğlenceli, gülünç, hoş anlamı da var. Dilimizde matrağa almak (alaya almak, eğlenmek), matrak geçmek (alay etmek, eğlenmek) kullanımları var.

Matrah sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (maṭraḥ) bir kelime. Bir verginin miktarını belirtmek için temel olarak alınan değer anlamına geliyor. Dilimizde vergi matrahı (bir vergi döneminde verginin alınacağı meblağ) kullanımı mevcut (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

KİBİR VE KİBAR

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen kibir ve kibar sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yanı Arapça kökenli olmaları.

İlk olarak kibir sözcüğü, Arapça kökenli (kibr) bir kelime. Kendini başkalarından üstün tutma, benlik, böbür, gurur, büyüklenme anlamına geliyor. Dilimizde kibrine dokunmak (gururu zedelenmek), kibrine yedirememek (gururuna dokunmak) kullanımları var.

Kibar sözcüğü ise, yine Arapça kökenli (kibār) bir kelime. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan kimse; soylu, köklü kimse, aile; büyükler, ulular anlamına geliyor. Dilimizde kibar düşkünü (varlığını, saygınlığını yitirmiş kimse), kibar lokması (gösterişli, görkemli durum veya ortam), kibarzade (soylu bir aileden gelen çocuk), kibarlar alemi (yüksek sosyete), kelamıkibar (özdeyiş), orman kibarı (kaba, görgüsüz, bayağı kimse için alay yollu kullanılan bir söz) kullanımları mevcut (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.