TEZENE VE REZENE

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen tezene ve rezene sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak tezene sözcüğü, Farsça kökenli (tāziyāne) bir kelime. Mızrap anlamına geliyor.

Rezene sözcüğü ise, Farsça kökenli (rāziyāne) bir kelime. Maydanozgillerden, 1-1,5 metre yüksekliğinde, sarı çiçekli, yaprakları iplik biçiminde parçalı, hoş kokulu, baharatlı meyveleri anason gibi yemeklerde ve bazı içkilerde tat verici olarak kullanılan, hekimlikte gaz söktürücü olarak yararlanılan çok yıllık otsu bir bitki anlamına geliyor. Dilimizde deniz rezenesi (maydanozgillerden, deniz kumsallarında bol olarak yetişen, güzel kokulu bir bitki; denizibiği, deniz teresi), su rezenesi (su baldıranı) kullanımları var (TDK Sözlük). 

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

BERİ VE BERİL

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen beri ve beril sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak beri sözcüğü, konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı belirten bir söz, öte karşıtı, bu uzaklıkta bulunan, …den bu yana anlamına geliyor. Dilimizde enberi (bir gök cisminin yörüngesi boyunca, etrafında dolandığı merkezi cisme en yakın olduğu nokta), çekberi (gelberi), gelberi (büyük ocaklardan ateşi dışarı çekmek için kullanılan uzun saplı demir araç, tırmık, harman döküntülerini toplamaya yarayan araç; çekberi, ağaç dallarını budamak için kullanılan eğri demir), deminden beri (biraz önceki zamandan bu ana kadar), günberi (Dünya’nın, Güneş’e en yakın bulunduğu nokta), öteberi (önemsiz, ufak tefek şeyler), öteden beri (geçmişten bugüne kadar, başlangıçtan beri), tez beri (kolaylıkla, çabucak), yerberi (Dünya çevresinde dolanan bir uydunun gerçek veya görünür yörüngesinin Dünya’ya en yakın nokta), öteden beriden (çeşitli yerlerden veya şeylerden; şuradan buradan), tez beri (kolaylıkla, çabucak), ötesi berisi (neyi varsa, bütün eşyaları, çeşitli yerleri veya şeyleri, tartışılacak, konuşulacak yanı) gibi kullanımları mevcut.

Beril sözcüğü ise, Fransızca kökenli (béryl) bir kelime. Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

BORAN VE BORANİ

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen boran ve borani sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak boran sözcüğü, sert rüzgar, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı anlamına geliyor.

Borani sözcüğü ise, Farsça kökenli (būrāni) bir kelime. Bulgur, yarma veya pirinçle pişirilen ıspanak ve benzeri bir sebze üzerine yoğurt dökülerek yenilen bir yemek anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

BAZAL VE BAZALT

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen bazal ve bazalt sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yanı Fransızca kökenli olmaları.

İlk olarak bazal sözcüğü, Fransızca kökenli (basal) bir kelime. Bazı çok olan tuz, bazın özelliklerini taşıyan madde anlamına geliyor.

Bazalt sözcüğü ise, yine Fransızca kökenli (basalte) bir kelime. Koyu renkli, sert bir tür yanardağ kültesi anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

BAZ VE BAZA

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen baz ve baza sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak baz sözcüğü, Fransızca kökenli (base) bir kelime. Temel anlamına geliyor. Bir asitle birleştiğinde bir tuz oluşturan madde anlamı da var. Dilimizde baz almak (esas veya temel olarak almak), baz losyon (cildin esnek ve sağlıklı görünmesini sağlamak ve özellikle yağlı ciltlerin parlak görüntüsünü gidermek için kullanılan bir losyon türü), baz yük (bir zaman dönemi boyunca en düşük yük) kullanımları mevcut.

Baza sözcüğü ise, İtalyanca kökenli (base) bir kelime. Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak, dolap gövdesinin zemine düzgün oturmasına yarayan çerçeve şeklindeki kaide, yatağın yerden yüksek olmasını sağlayan veya sandık olarak kullanılan boş bölmesi anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

KONUK VE KONAK

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen konuk ve konak sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak konuk sözcüğü, bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kimse; misafir, konakçının üzerindeki asalak anlamına geliyor. Dilimizde konuğu olmak (birine konuk olarak gidip kalmak), konuk etmek (birini evinde bir süre ağırlamak), konuk olmak (bir yerde kısa bir süre ağırlanmak), konukevi (Resmi veya özel kuruluşların kendi görevlilerinin yararlanması için yaptırdığı konut; misafirhane), konuksever (konuklarına iyi davranan, onları iyi ağırlayan ve kendisine konuk gelmesinden hoşlanan; misafirperver), şeref konuğu (bir toplantı, davet, balo vb. ne çağrılan konuklar arasında kendisine ayrıcalık tanınan, en çok değer ve önem verilen kişi; şeref misafiri) gibi kullanımları var.      

Konak sözcüğü ise, büyük ve gösterişli ev, vali, kaymakam gibi yüksek dereceli devlet görevlilerinin resmi konutu, konakçı, araba veya hayvanla bir günde alınan yol, yolculukta geceyi geçirmek için inilen, konaklanılan yer anlamına geliyor. Aynı zamanda kundak çocuklarının başlarında görülen kepek tabakası, gözde oluşan ince tabaka anlamı da var. Ek olarak, Konak İzmir iline bağlı ilçelerden biri (TDK Sözlük). Dilimizde konak gibi (büyük ve gösterişli ev), bülbülkonağı (bir hamur tatlısı türü), hükumet konağı (il ve ilçelerde, başta vali veya kaymakam olmak üzere, hükumet görevlilerinin iş gördüğü yapı, hükumet, paşa kapısı) gibi kullanımları mevcut.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

LİME VE LAME

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen lime ve lame sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak lime sözcüğü, Farsça kökenli (līme) bir kelime. Parça anlamına geliyor. Dilimizde lime lime (parça parça) kullanımı var.    

Lame sözcüğü ise, Fransızca kökenli (lamé) bir kelime. Dokusunda çoğunlukla gümüş ve altın renginde tel bulunan kumaş veya metal parlaklığı verilmiş deri, böyle bir kumaş veya deriden yapılan anlamına geliyor (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

YALAK VE YALAKA

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen yalak ve yalaka sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak yalak sözcüğü, hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap, akan suyun çevreye sıçramasını veya akıp gitmesini önlemek için çeşme, musluk vb. nin altına konulan delikli taş tekne, laf taşıyan anlamına geliyor. Dilimizde buz yalağı (buzul bölgelerinde aşınma sonucunda oluşan çevresi dik, önü açık hilal şeklindeki çukurluk; sirk) kullanımı var.     

Yalaka sözcüğü ise, dalkavuk, arsız anlamına geliyor. Dilimizde yalaka olmak (dalkavuklaşmak, arsızlaşmak) kullanımı mevcut (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

PEÇETE VE REÇETE

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen peçete ve reçete sözcüklerine değinmek istiyorum. Bu sözcüklerin tek ortak yanı İtalyanca kökenli olmaları.

İlk olarak peçete sözcüğü, İtalyanca kökenli (pezzetta) bir kelime. Yemek yerken giysiyi korumak, ağız ve elleri silmek için kullanılan ince, yumuşak kağıt veya kumaş parçası anlamına geliyor.

Reçete sözcüğü ise, yine İtalyanca (ricetta) kökenli bir kelime. Üzerinde doktorun hastası için gerekli gördüğü ilaçlarla, bunların kullanış biçimleri yazılı olan kağıt, yemek veya halk tedavisinde kullanılan ilaç tarifesi anlamına geliyor. Dilimizde reçete gibi (okunaksız, kesin yargı ve çözüm bildiren), reçete yaptırmak (reçetede yazılı olan ilaçları hatırlatmak veya satın almak) kullanımları mevcut (TDK Sözlük).

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.

KOD VE KOR

Merhaba değerli arkadaşlarım bu yazıda tek harfin farklılaşması ile oluşan ve farklı anlama gelen kod ve kor sözcüklerine değinmek istiyorum.

İlk olarak kod sözcüğü, Fransızca kökenli (code) bir kelime. Bir bilginin simgesi, bir bilgiyi ifade etmek veya bilgiye ulaşmak için kullanılan simge veya simgeler dizisi, harf, şifre anlamına geliyor. Dilimizde kod adı (kimliği gizlemek için kullanılan takma ad, kod ismi, herhangi bir kavramı tanımlamak için kullanılan başka bir ad), karekod (bilişim, yayımcılık, eğitim vb. alanlarda verilerin gizlendiği kare veya dikdörtgen biçiminde simge), gönderi kodu (faturası kesilen kargonun sistemde takibi için fatura üzerinde yer alan numara), posta kodu (göndericilerin alıcılara daha kolay ulaştırılmasını sağlamak için posta yönetimince kentlerin bölgelerine göre verilen sayılar), sektör kodu (bazı iş kollarında çalışmaların ve bürokratik işlemlerin çabuklaştırılması için verilen numara) kullanımları mevcut.  

Kor sözcüğü ise, iyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası, büyük acı, üzüntü veya sıkıntı, kırmızı renkli anlamına geliyor. Dilimizde kor dökmek (yanınca dayanıklı kor durumuna girmek), kor gibi (kıpkırmızı, ateş gibi), kor gibi yanmak (çok parlamak, büyük üzüntü çekmek), akkor (ışık saçacak beyazlığa varıncaya kadar ısıtılmış olan) kullanımları var.

Tek bir harfin farklılaşmasından ne olur ki demeyin. Dilimize özendiğimiz günler dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.