Kim derdi ki bir sabah kahvaltı programı yapıp da morg da vedalaşmak nasip olacak…Hayat işte kul kuruyor, kader gülüyor…Günün sonunda hayatın bize yaptığı planları yaşıyoruz. Seni öyle özledim ki..”Özledim” den öte bir tabir bu, tarif edemiyorum özlemimi…Tam 1 yıl önce bugün..Sensizlik çok zor, 1 yıl çok zor geçti..Süreçte işim gücüm “iyi ki var” da oyalanıyorum dedim hep… Ben ki kolay kolay ağlayamazdım, senden sonra göz yaşım hep kenarda ne zaman aksam diye bekliyor.
Süreçte yanı başında duran, hep yanında sandıkların bazen yanında olmuyor, olamayabiliyor. Az gördüğün ancak samimi olduğun kişiler diğerlerine göre bazen daha çok yanında durabiliyor. Böyle zamanlarda herkes notlanıyor sanki, sonrasında kişilere ona göre değer veriyoruz. Oysa herkesin böyle bir zamanda beklediği sadece duygusunun kucaklanması…Kimse kimsenin acısını gerçekten anlayamıyor, acımızı kucaklayacak biri arayışındayız sadece. Ezcümle ateş düştüğü yeri yakıyor hep..
Ve en sevdiklerinden, canım dediklerinden birini toprağa verdikten sonra hiçbir şey eskisi gibi ve bizler aynı biz olmuyoruz.
Yine senden sonra eşya, kıyafet vb. hiçbir şeye de önem vermedim. Az 3-5 parça eşyayla da yaşanıyor bunu da anladım. Fazlalıklardan arınmak da iyi geliyormuş insana…
Son 1 yılda o kadar çok aynı acıyı yaşayan kişiden “Burcu ne yaşadığını çok iyi anladım” cümlesini duydum ki, olmasa daha iyiydi. Acısı olanlara baş sağlığı haricinde sabır ve dayanma gücü dilemeyi de ihmal etmiyorum. Çünkü süreçte en önemlisi o oluyor. Ve kendi deneyimlerimden yola çıkarak, kaybı olan kimseye “ben de anneannemi öyle kaybettim, şöyle oldu, böyle oldu” demiyorum. Kendi acımızı anlatmanın hiçbirimize faydası yok, sadece kişinin duygusunu kucaklamaya çalışıyorum.
Varlığınla hayatıma kattıklarına ve saf sevgine hep minnettarım minnoşum. Yeniden kavuşana dek dedem ve sen kendinize ve birbirinize çok iyi bakın. Huzur içinde uyuyun.
Kuzunun kuzusu Burcu’n.
Allah iyilik sağlık versin bize ve sevdiklerimize. Amiin. Her şey gelip geçiyor dostlarım. Hayat işte…Bir varız, bir yokuz. Buralarda oyalanıyoruz işte…
Not: Normalde biliyorsunuz dile fazlasıyla özen gösteririm. Ancak bu yazıyı yazarken gözlerim çok dolduğu için dilbilgisi hatam varsa bu defalık affola
Sevgilerimle,
Dr. Burcu Yiğit